Sembolizm Versus Garip

Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Veli

Sabah sabah dilime dolanan bir şiiri ararken tesadüfen buldum Cemal Süreya’nın bu yazısını. Aşağıda sözü geçen şairlein hepsini pek severim. Artık, ne yazık ki, bir eseri başka bir eserle yermek gibi “ince” edebiyat tartışmaları yaşanmıyor galiba bu memlekette. Güzel bir dönem yaşanmış, bitmiş. Biz kaçırmışız, yazık olmuş!

Cemal Süreya, Orhan Veli’nin şiir anlayışından söz ederken, onun hemen hemen bütün şiirlerinde “eski şiir”i bir eğlence aracı olarak kullandığını söylemiş. Orhan Veli’nin, “Garip” ile yola çıkarken “yeni şiir”inde alaya aldığı “eski şiir”in temsilcileri arasında Ahmet Hamdi Tanpınar ile Ahmet Haşim de var.

Cemal Süreya, Orhan Veli’nin bu yanını şu sözlerle dile getiriyor:

Aslında Orhan Veli’nin bütün şiirleri eski şiire birer yergidir desek yeri. Ama ters yönden de olsa yine eski şiirden çıkar bunlar. Güzelliklerini, değerlerini, hiç değilse tuhaflıklarını yüzde yüz eski şiirden alırlar. Sözgelimi: ‘Lapinaların en harelisi’, Ahmet Hamdi’nin ‘Minarelerin en ilahisi’ mısaraı ile eğlenmektedir: ‘Rakı şişesinde balık olsam’, ‘Göllerde bu dem bir kamış olsam’ı (Ahmet Haşim) yıpratır. Bu konuda dolaylı, dolaysız örnekleri istediğimiz kadar genişletebiliriz. Orhan Veli’nin hemen hemen bütün şiirlerinde böyle bir tutum görüyoruz.

Yukarıdaki metinde sözü geçen şiirlerin ilgili bölümlerini aşağıda derledim. Sayfanın sonunda da Ahmet Haşim’in şiirindeki bazı sözcükleri sözlükten çevirmeye çalıştım.

Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Veli

Bursa’da Zaman
Bursa’da eski bir cami avlusu,
Mermer şadırvanda şakırdayan su;
Orhan zamanından kalma bir duvar,
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
İçinden gülüyor bana derinden.
Altı yüz çeşmenin serinliğinden
Ovanın yeşili, göğün mavisi
Ve minârelerin en ilâhisi!

Ahmet Hamdi Tanpınar
Şiirin tamamı: goo.gl/ctMUN6

———————————

Denizi Özleyenler İçin
Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret,
Bakar ağlarım.

Hatırlarım ilk görüşümü dünyayı,
Bir midye kabuğunun aralığından:
Suların yeşili, göklerin mavisi,
Lapinaların en harelisi

Orhan Veli
Şiirin tamamı: goo.gl/khpWQr

———————————

Bir Günün Sonunda Arzu
Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümâyân,
Güller gibi… sonsuz, iri güller
Güller ki kamıştan daha nâlân;
Gün doğdu yazık arkalarında!

Altın kulelerden yine kuşlar
Tekrârını ömrün eder i’lân.
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Âlemlerimizden sefer eyler?

Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam;
Üstümde semâ kavs-i mutalsam!

Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam!
Ahmet Haşim

Eskiler Alıyorum
Eskiler alıyorum
Alıp yıldız yapıyorum
Musiki ruhun gıdasıdır
Musikiye bayılıyorum

Şiir yazıyorum
Şiir yazıp eskiler alıyorum
Eskiler verip Musikiler alıyorum.

Bir de rakı şişesinde balık olsam.
Orhan Veli

———————————

Fecr: Tan yerinin ağarması, şafak
Nümâyân: Görünen, ortada olan
Semâ: Gök yüzü, asuman
Kavs-i mutalsam: Tılsımlı yay
Nâlân: İnleyen, sızlayan, figân eden

Paylaş