
Osmanlı arması 19. yüzyılda, Charles Young isminde bir İngiliz arma tasarımcısı tarafından yapılmış . İngiliz kraliçesi Victoria tarafından Osmanlı için bir arma tasarlamak üzere görevlendirilen Young, İstanbul’da yaptığı araştırmaların ardından yaklaşık bir yıl içinde armayı tamamlamış.
Osmanlı arması, rehberliğe başladığım yıllarda Kapalıçarşı’nın Nuruosmaniye kapısında dikkatimi çekmişti ilk defa. Bir kez dikkati çekmeye görsün; İstanbul’da eski Osmanlı eserlerine rast geldikçe gözler arıyor ister istemez. Çeşitli Osmanlı yapılarında, eski karakollarda, Teşvikiye Camii cümle kapısında, hatta en son Eyüp’te, Feshane’nin cephesinde rastladığım armanın hikâyesi oldukça ilginçmiş meğer.
Osmanlı Armasının Hikâyesi
Osmanlı armasının hikâyesi Kırım Savaşı‘na kadar uzanıyor. Birleşik Krallık ve Fransa’nın Osmanlı tarafında dahil olduğu Kırım Savaşı sırasında, Fransızlar Sultan Abdülmecid’e „Légion d’honneur“ [1] nişanı verir.
Fransızların verdiği bu nişan üzerine, Osmanlı ile yakın ilişkiler kurmak isteyen İngilizler de geri kalmaz. İngiltere Kraliçesi Victoria, Kasım 1856’da özel olarak tasarlattığı „Dizbağı Nişanı“nı Osmanlı Sultanı’na sunar. Devam etmeden önce, isterseniz gelin şu Dizbağı Nişanı’nın hikâyesine bir göz atalım.
Dizbağı Nişanı
1346’da Kral III. Edward tarafından başlatılan bir gelenek olan Dizbağı Nişanı (Order of the Garter), Britanya asalet rütbelerinin en büyüğü olarak biliniyor. Dizbağı Nişanı, kral ya da kraliçe tarafından önemli tarihi hizmetler görenlere veriliyor. Sol diz üzerine takılıyor; eğer takan kraliçe ise, dize değil, kola bağlanıyor.

Bu nişanın ortaya çıkması şöyle bir olay sayesinde gerçekleşmiş: Bir baloda, Kral III. Edward ile Salisbury Kontesi dans ederlerken bir ara kontesin çorap bağı çözülür. Fakat kontes, dansı bölmekten utandığından eğilip bağı yerden alamaz. Durumun farkına varan Edward, kontesin utancını gidermek ve onu onurlandırmak maksadıyla, eğilerek bağı alır ve kendi sol bacağının dizkapağı altına bağlar.
Bu durumu garipseyip gülenlere de „Honni soit qui mal y pense“ (Kötü düşünen utansın) diyerek, bir gün herkesin böyle bir nişana sahip olmaktan şeref duyacağını ekler. Böylelikle, 1346’de Edward tarafından ihdas edilmesinin ardından Dizbağı Nişanı ortaya çıkar.
Fakat Dizbağı Nişanı’nın geleneğinde şöyle bir uygulama vardır. Nişanı alan soyluların, hükümdarların ya da devletlerin armaları eksiksiz olarak Londra’da, Windsor Sarayı’ndaki St. George Kilisesi’nin duvarına asılmaktadır. Ancak, padişah tuğrası geleneğine sahip Osmanlı Devleti’nin Windsor Sarayı’na göndereceği bir arması yoktur. İşler bir anda karışır.

Armayı Kim Yaptı?
Bunun üzerine Kraliçe Victoria, Prens Charles Young ismindeki arma tasarımcısını, Osmanlı Devleti için bir arma hazırlamak üzere görevlendirir. İstanbul’a gelen Young, arma ile ilgili araştırmalara başlar. İstanbul’a yabancı olan Young’a, Etyen Pizani isminde bir tercüman yardımcı olur. Osmanlı devlet sistemini, hukuk anlayışını, askeri teşkilat yapısını inceleyip, gerekli bilgileri toplayarak İngiltere’ye döner.
Young, padişahlık alâmeti olan saltanat kavuğu ve sorgucu, padişah tuğrası, ay-yıldızlı sancak gibi motifleri kullanarak hazırladığı armayı yaklaşık bir yılda bitirir. İstanbul’a gönderilen arma Sultan Abdülmecid tarafından çok beğenilir. Padişahın onayının ardından İngiltere’ye geri gönderilen arma, geleneğe uygun olarak Windsor Sarayı’nda, Saint George Kilisesi’ndeki yerini alır.

Geçirdiği çeşitli değişikliklerden sonra Osmanlı armasının son hali, 1882’de Sultan II. Abdülhamid tarafından yürürlüğe konur. Armada, kırmızı üzerine hilal ve yıldız olarak işlenen bayrak Osmanlı Hanedanı’nı, yeşil zeminli bayrak ise halifeliği simgelemektedir. Terazi adaleti, terazinin altındaki kitaplar da adaletin kaynağı olarak görülen Osmanlı kanunnamelerini ve Kur’an’ı temsil etmektedir. Silahlar ise Osmanlı ordusunun gücünü simgeliyor.
Diğer taraftan, Osmanlı devletinde basımevi kurup ilk Türkçe kitabı yayımlayan İbrahim Müteferrika’nın 18. yy.da bastığı aşağıdaki haritanın sol üst köşesinde görünen armadan yola çıkarak, Osmanlı armasının ilkörneklerinin yaklaşık 100 sene öncesine kadar uzandığını düşünebilirz. Charles Young İstanbul’da yaptığı araştırmalarda bu ve bunun gibi başka kaynaklara ulaşmış olmalı.

Dizbağı Nişanı Kimlere Verildi?
İngiltere’nin halen en büyük sivil ve askeri nişanı olan Dizbağı Nişanı’nın tarih boyunca kimlere verildiğinin bir listesini şurada bulabilirsiniz.
Listede 717. sırada Sultan Abdülmecid Dizbağı Nişanı’nın verildiği ilk “Hristiyan olmayan üye” olarak görülüyor. Nişanı alan bir diğer Osmanlı padişahı ise listede 756. sırada görülen Sultan Abdülaziz olmuş.
1. Légion d’honneur: Tam adı ile „Ordre national de la Légion d'honneur“. Napolyon Bonapart'ın 19 Mayıs 1802 tarihinde yürürlülüğe koyduğu bir kanun ile oluşturulmuş Fransız nişanı. Légion d’Honneur, Fransız madalyaları arasında en tanınmış olanıdır.